21 Aralık 2012 ve Söylenti

Ah şu sevgili mayalar kıyametimizi getiriyorlardı nerdiyese.. Bütün dünyada salgın gibi yayıldı ve bu konu konuşuldu 21 aralık 2012 de ne olucak. Kimileri dedi meteor çarpcak kimi dedi güneş patlamaları olucak kimi dedi yeni bir başlangıç olucak. Biz alışkınız her dönem muhakkak birileri kıyameti koparıyor. Ama neden ve bu kadar yayılmasının sebebi ne?dedikodunun insan hayatı üzerindeki etkisine değinmek istiyorum. ilgi çekici olan insanlara neden diye sorduğumuzda 21 aralık hakkında çünkü herkes öyle diyor haberlerde gördüm gibi cevaplar veriyorlar..inanmayanlar bile hakkında espiriler yaparak konuşmaya devam etti.sonuçta; bilinmeyen bir durum gizemli merak konusu ve aynı zamanda ürkütücü.Böylelikle ekmeğine tereyağ sürülüyor yayılmanın.Bu nedenden dolayı kıyamet pazarı diye yeni bir ticaret pazarı bile oluştu.traji komedi. Ayrıca sürekli televizyonda radyoda gazetelerde Bir şirincedir aldı başını gidiyordu. Ordaki insanlara Neden gittiklerini sorduğumuzda ortamı görmek istedik merak ettik cevapları geliyor. Medya ve toplumun insan üzerindeki etkisi daha net açıklanamaz. Küçücük bir kelebek kanadı lafının nasıl bir fırtınaya dönüştüğüne şahit olduk. Biri önemli yada önemsiz birşey söyler yada yapar  ve durum giderek büyür büyür dev bir kartopu olur. Tıpkı 21 aralık 2012 de karşılaştığımız gibi. Ufacık bir söylentiden dünya çapında merak edilen bir konuya dönüştü.

Buna benzer bir örnek 1991 yılında Afrikalı Amerikalıların bir soda markasının the ku-klux klan (beyaz üstün olduğunu savunan ırkçı fanatik grup) tarafından yapıldığını yaymasıyla başladı. Dediklerine içen zencilerin, afrikalı amerikalılarn vs kısırlaştığı yönündeydi. Bu dedikodu o kadar yayıldı ki soda markasının satışları %70 oranında düştü ve hatta kamyonlarına fabrikalarına insanlar tarafından protesto ve saldırılar yaşandı.
Peki nasıl neden bu kadar yayıldı bu konular gerçek olmadığı halde ? Nasıl kitleleri etkileyebildi.
Özellikle günümüzde sosyal görsel yazılı medya bunlardan hem besleniyor hemde besliyor.
Peki nasıl bu kadar yayılıyor.

dedikodunun psikolojisini araştırıp tanımını yapan Nicholas DiFonzo ve Prashant Bordia

1- söylentiler fikir kökenli değil bilgi kökenlidir yani dayandığı bir bilgi, bir kesinliği vardır. doğru olup olmadığı ise önemli değildir.

elimizdeki örneklerdeki bilgi 2012de olacak olaylar ve sodanın bazı insanları kısırlaştırdığı.

2- Bir döngüsü, yayılması olduğu. Yani bu bahsettiğimiz konuları kimse konuşmasaydı, yayılmasaydı, akışı olmasaydı. Tek kişide olsaydı saklasaydı yine sayılmazdı. ama kulaktan kulağa geçerliliği var.

3- son olarak, insanların cevaplanmasını istediği soruları cevaplar.

1947de söylentilerin psikolojisi hakkında gordon allport ve leo postman kitap çıkardı ve ardından hakkında bir çok araştırmalar yapıldı . Ortak bulunan sonuçlara gelirsek neden insanların bu dedikodu ve söylentileri yaydığına dair;

1- Ortada bir bilinmezlik, kesin olmayan durum varsa 

bu bizim soda ve 2012 durumu için geçirli - ayrıca 1955te alan araştırması için bir okuldan öğrenciyi sınıfından hiçbir açıklama almadan alıyorlar ve hakkında söylentiler hemen başlıyor. durumu anladınız .. hepimiz böyle bir durumla karşılaşmış yada görmüşüzdür hayatımızda.

2- Anksiyete ve gerginlik yaratıyorsa

bilinmezlik herzaman bir telaş, merak ve gerginlik uyandırır çünkü yapımız bilinmeyeni aydınlatmaya öğrenmeye cevap bulmaya göre işler. mitlerin oluşumunda ki altyapı temellerinden biride budur. ama biz söylentileri konuşuyoruz; söyletinlerde -dread ve wishful , yani dileksel ve korkulu olarak ikiye ayrılır. korku kaynaklı söylentilerin gerginlik ve endişe yarattığı için yayılması daha fazla olur.
yukarda bahsettiğimiz örneklerde korku kaynaklı , kıyamet ve kısırlaştırma .

3-Söylentinin önemi

allport ve postman ''söylentinin temel yasası'' dediği(ambuguity ve importance)yani Belirsizlik ve Önemidir.
insanlar ancak onların önem verdiği bir konuysa onun hakkında konuşmaya başlarlar.

4-İnandırıcılığı

Eğer size saçma gelen bir konuysa, inanmıyorsanız neden konuşasanız ki?

5 - Kendi imajlarına faydaları varsa

Bu olay genellikle iki grup arasında diğeri hakkında söylentiler yaymakla kendi grubunu övmek ve yüceltmek için kullanılıyor . Ve bunu en sık kullananlar politikacılar ve partiler hatta din grupları , daha küçük dinamik olarak okuldaki gruplarada bakabiliriz ancak kitleler büyüdükçe tehlike oranları ve kutuplaşmada artıyor. Mesela,x i takip edenler, işte onlar bunlara zarar veriyormuş , şunları yapıyormuş dendiğinde o x grubundan uzak olan Y grubu takipçileri tabikide hem kendi grubunu övmek ve birbirine daha çok kenetlenmek için hemde karşı grubu yermek için söylentiyi yayıcaktır.
Ayrıca , bizim örneklerimize baktığımızda ticaretini yapacak olanlar ve medya bundan beslendiği ve fayda sağladığı için onlara onlarında yayması en beklenen şeydir.

6-Sosyal statülerine fayda için

5inci duruma benziyor hatta onun devamı gibi diyebiliriz bu yayma durumu için, diyelim ki gruba dahil olmak isteyen biri var ozaman ne yapıcak karşıt grubu kötüleyen söylentiler söyleyerek yada dahil olmak istediği gruba olumlu söylentiler söyleyerek yerini kazanmaya çalışacaktır.


Detaylı Okuma ve Faydalanılan Kaynaklar;

1- https://www.apa.org/science/about/psa/2005/04/gossip.aspx
2- https://www.verywellfamily.com/understanding-the-impact-of-rumors-and-gossip-460625
3- http://socialpsychonline.com/2015/09/psychology-why-rumors-spread/
4- https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/019027250406700105
5- https://eric.ed.gov/?id=EJ437820
6- https://www.amazon.com/The-Psychology-Rumor-Gordon-Allport/dp/B0007DOIN0

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Heuristic

Bilinçaltı beynimizin neresinde?

Davranışları açıklama; Attribution Teorisi , Yükleme Teorisi